GüncelManşet

Doğayı talan ederek sonuç alacağını sanan devlet aklı!

TC devletinin T. Kürdistanı’nda yürüttüğü savaş ve katliam politikası, Licê, Hazro ve Kulp’ta orman yangınları, operasyon ve katliamlarla sürüyor. Amed’e bağlı Licê, Hazro ve Kulp ilçelerinde 21 Haziran günü başlatılan top atışlarıyla ormanlık alanlar yakıldı. Devletin katliamcı politikalarına karşı geçmişten bugüne direnişin kalesi konumunda olan Licê için bu katliam ve doğa tahribatı politikaları adeta süreklilik halini aldı.

Devletin Licê alerjisi

Devletin 90’lı yıllarda katliam ve göçertme ile sonuçlandırdığı Licê alerjisi, AKP hükümeti ile kaldığı yerden devam ediyor. 1993 yılında Jandarma Bölge Komutanı Binbaşı Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesi (saldırının JİTEM tarafından yapıldığı daha sonra ortaya çıktı) sonrası ilçe ablukaya alınmış ve dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in “taş üstünde taş bırakılmayacak” emrinden sonra Licê, TC tarafından harabeye çevrilmişti. Bu saldırıların yanısıra birçok insanın faili meçhul cinayetlere kurban gittiği ya da kaybedildiği ilçede katledilen onlarca kişiye ait kemiklere, yıllar sonra ortaya çıkarılabilen toplu mezarlarda rastlandı.

Ceylan Önkol hala hafızalarda…

Saldırıların hedefi haline gelen Licê’de yaşananlar bunlarla sınırlı değil. 2009 yılında koyun otlatırken, karakoldan atılan havan topu ile paramparça olan Ceylan Önkol hala hafızalarda. Annesi parçalarını eteğinde toplamıştı Ceylan’ın. Olayla ilgili açılan soruşturmada “takipsizlik” kararı verilmişti.

Yine AKP’nin izlediği savaş politikalarının bir adımı olarak kalekollar inşa etmeye başladığı 2013 yılı baharında, protestoların yükseldiği ilk merkez Licê oldu. Kalekol inşalarının önüne geçmek için Amed-Çewlîg-Mûş karayoluna hendekler kazan ilçe sakinlerine yönelik polis ve asker saldırmış, Medeni Yıldırım, Ramazan Baran ve Hacı Baki Akdemir’in de aralarında bulunduğu birçok kişi katledilmişti. Öldürülmelerine ilişkin açılan davanın akıbeti de diğerlerinden farklı olmadı.

Uyuşturucu bahane

Operasyonların amacını “PKK’nin finans kaynağı olan uyuşturucu tarlalarını imha etme” olarak açıklayan AKP hükümeti, bu bahaneyle doğayı yok etme ve bölgeyi insansızlaştırmayı hedefliyor. AKP’nin son zamanlarda T. Kürdistanı’nda yoğunlaştırdığı savaş politikaları bütün vahşetiyle devam ederken, yaşananların ana akım medya tarafından çarpıtılarak (uyuşturucu operasyonu gibi) Türkiye kamuoyuna yansıtılmasıyla, kitlelere yönelik algı operasyonları yapılıyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu