GüncelManşet

Devrimci tutsaklar: “Kamera uygulamasını kabul etmiyoruz”

H. Merkezi: Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde bulunan MLKP, TKP/ML, MKP, TKEP/L, Devrimci Komünarlar dava tutsakları, “güvenlik” gerekçesiyle kameraların takılmasını kabul etmeyeceklerini, direneceklerini bildirdi.

Hapishanelerin her dönem hak gaspları, baskı, işkence ve katliamların dolaysız adresi olduğu belirtilen açıklamada, faşizmin hapishanelerdeki uygulamalarda kendisini gösterdiği vurgulandı. Özellikle OHAL’in ardından saldırıların başka bir boyut kazandığı kaydedilen açıklamada, “Ziyaret, telefon, mektup, yaygın, sosyal faaliyet, tedavi, savunma, havalandırma gibi hakların gaspı, adil yargılanma hakkının ve eşitlik ilkesinin siyasi tutsakların aleyhine ihlali, fiziki-psikolojik saldırılar ise beraber tecrit pekiştirilmektedir” denildi.

 

‘Arama adı altında tutsaklar baskı altında tutulmakta’

Çok sayıda hak gaspına rağmen “güvenlik” gerekçesiyle özel alanların da kamusal hale getirildiğine dikkat çekilen açıklamada, tutsaklar üzerindeki baskının arttırıldığı, özel hayatın bütün gün denetlenmek ve iyice sınırlandırılmak istendiği vurgulandı.

Hapishanede neredeyse her alanda kamera bulunduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bunlara ek olarak arama gibi uygulamalarla da tutsaklar fazlasıyla denetlenmekte, baskı altında tutulmaktadırlar. Koridorlar, ziyaret, sohbet, kütüphane, kurs, atölye alanları, hemen her yer kamera ile donatıldı ve her daim gözlem altında tutulmaktayız. Çatılar kameralarla kuşatılmış durumda, gardiyanlar neredeyse her gün çatılarda dolaşarak denetim yapmaktalar. Ayrıca tutsakların kaldığı hücreleri ve havalandırmaları gören üst koridorlardaki pencerelerden havalandırma duvarlarına ve çatıların kenarlarına çekilmiş jiletli tel örgüler, hapishanenin etrafındaki asker kuleleri ve duyarlı elektrikli tellerle de denetim sağlanmaktadır. Hücrelerin arama adı altında basılması, genel arama hücre giriş çıkışlarında, adliye, hastane, ziyaret sohbet, telefon, avukat, revir gidiş-gelişlerinde elle, dedektörle ve duyarlı kapıdan geçirilerek yapılan aramalarla tutsaklar üzerindeki baskı olabildiğince sıkı bir biçimde gerçekleşmekte, psikolojik işkence düzeyinde devam etmektedir.

Özel alanlara sürekli kayıtta olacak kameraların takılmasıyla, tecridin pekiştirilmesi anlamına geldiği belirtildi. “Kameraların tutsakların güvenliği için olmadığını bugüne kadar yaşanan olayların sonuçlarından biliyoruz. Dolayısıyla, ‘güvenlik’ gerekçesi gerçek amacı gizlemeye dönük bir argümandır ve tutsakların güvenliği ile uzaktan yakından alakalı olmayan bir uygulama ısrarla hayata geçirilmek istenmektedir” denilen açıklamada, bu uygulamanın 5275 Sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nda yer alan “ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz” hükmü ile çelişkili olduğunun altı çizildi.

 

‘Özel hayatın ihlali hukuk dışı bir uygulamadır’

Hapishane yönetiminin uygulamalarının başlı başına işkence olduğu kaydedilerek, şunlar ifade edildi: “Özel hayatın gizliliğini ihlal eden hukuk dışı bir uygulamadır. Bizler özel yaşam alanımıza, devrimci kimliğimize, sosyal, psikolojik yaşamımızı-sağlığımızı bozmaya dönük bu röntgenci-tacizci uygulamayı kabul etmiyoruz. Bu nedenle yapılmak istendiği her hapishanede devrimci tutsaklar olarak kameraları kırarak, bu mümkün olmadığında görüntü almasını engelleyerek bu uygulamaya karşı tavır alarak direndik. Benzer bir durumda benzer bir tavrı sergileyeceğimizin, güvenlik gerekçesi ile en temel hak ve özgürlüklerimizin gasp edilmesine çalışılmasına, bu yönlü hiçbir girişime rıza göstermeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Kamera uygulamasını belirttiğimiz nedenlerle kabul etmiyor ve bu uygulamadan vazgeçilmesini istiyoruz.” (ETHA)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu