Güncel

Cumartesi Anneleri: Kerevan İrmez dosyasındaki cezasızlık son bulsun

H. Merkezi: 654. kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri, 1995 yılında Silopi’de gözaltına alınan ve bir daha akıbeti öğrenilemeyen Kerevan İlmez için adalet istedi.

654’üncü haftasında bir araya gelen Cumartesi Annelerinin eyleminde ilk olarak kayıpların avukatı ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu söz aldı. Tutuklu HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine yönelik gerçekleşen ırkçı-faşist saldırının faillerinin tahliye edildiği duruşmayı hatırlatarak konuşmasına başlayan Tanrıkulu, “İki hafta önce burada konuşmuştuk; mezar üzerinden nasıl bir nefret suçu işlendiğini, mezarlarımızı bile kutuplaştırıyorlar demiştik. Maalesef Türkiye’de adalet nefret suçlarına karşı çok hızlı işliyor ve dün bu berbat suçu işleyenler aramıza katıldı. Ne zaman dava açıldı, ne zaman iddianame kabul edildi, ne zaman karar verildi. Bu kadar hızlı işleyen başka bir yargı yok herhalde” diye konuştu.

 

“Cemil’in ölüsünü ne yaptınız?”

Gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise, “Bugün 7 Ekim yani kardeşim 37 yıl önce bugün devletin gözetimindeydi” diyerek devlete seslenen Kırbayır, “Cemil’in ölüsünü ne yaptınız? Siz Cemil’i katlettiniz ama öldüremediniz. Beni de 28 yaşımı 29 yaşına çıkaramadınız. Çünkü biz kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları onlardan artan ömrümüzü, onların yaşaması ve yaşatılmasına adadık” diye konuştu.

 

“Gözaltında kaybedilenlerin faili meçhul değil faili devlettir”

Devletin hem sağır hem kör olduğunu söyleyen gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, “Ben bu yüzden artık devlete seslenmiyorum” dedi. Biran önce OHAL’in kaldırılmasını isteyen Tosun, hükümetin “OHAL’in kime zararı var” söylemine işaret etti ve tepkisini şöyle dile getirdi: “22 yıldır bu meydanlarda OHAL kaldırılsın, kimse gözaltında kaybedilmesin diye mücadele verdik, bu meydanlardan bağırdık. Sizin göremediğinizi ben görüyorum. Yol ortasında insanları çırılçıplak soyuyorlar, bunu görmüyorsunuz. Ben artık kayıp yakını değilim, insan hakları savunucusuyum. Gözaltında kaybedilenlerin faili meçhul değil faili devlettir.”

 

“Umutlarımız tükenmedi hala seni bekliyoruz”

Gözaltında kaybedilen Kerevan İlmez’in kızı Zozan İlmez’in Galatasaray Meydanı’na babası için yolladığı mektup okundu. “Baba, ne kadar güzel bir hitap, ne kadar değerli bir kelime. Yazık ki bu sözcüğü kullanmaktan mahrum bırakıldık. ‘Baba’ kelimesi ne kadar ağır geliyor kulağımıza” ifadesinin yer aldığı mektupta, İlmez hala babası Kerevan İlmez’den umutlarını kesmediklerini dile getirdi. Zozan İlmez’in babasına ithafen yazdığı mektup şöyle devam etti: “Umutlarımız tükenmedi babamız, hala seni bekliyoruz biliyor musun? Birgün çıkıp gelecek ya da herhangi bir sokakta yürürken yanımızdan geçecek, O beni tanımasa bile ben tanıyacağım, biliyorum. Baba, ne tür işkenceler yapıldı sana, kaç kurşun sıkıldı o tertemiz bedenine bunları düşünüyorum. Daha kötü şeyler de düşünüyorum ama anlatamıyorum. İçimdeki sessiz çığlıklar kulak zarımı patlatıyor. Sana bunu yapanları düşünüyorum baba; evladını, babasını kaybedenlerin vicdanı sızlıyor mu? Gece rahat yatabiliyorlar mı?…”

 

“Kerevan İrmez için Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz!”

Her Cumartesi devlete iç hukukunda etkin soruşturma için gerekli olan şartları oluşturma yükümlülüğünü yerine getirmesi için çağrı yaptıklarını söyleyen Serpil Taşkaya, bu haftanın basın metnini okudu. 654. haftada yine inkara karşı hakikati, hukuksuzluğa karşı adaleti savunmak için buluştuklarını belirten Taşkaya, “Bugün 22 yıldır varlığı inkar edilen, hukukun korumasının dışında tutulan Kerevan İrmez’in ve onun ailesinin Galatasaray’daki sesiyiz” dedi.

Kerevan İrmez’in gözaltında kaybedilmesi ile ilgili tüm sorumluların tespit edilip, cezalandırılmalarını sağlayacak etkin bir soruşturma yürütülmediğinin altını çizen Taşkaya, şöyle devam etti: “Kerevan İrmez için Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz! Kerevan İrmez dosyasındaki cezasızlık son bulsun!”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu