GüncelManşet

CUMARTESİ ANNELERİ 664. HAFTA | “Belki bir çiçeğin altında bulurum seni diye bekledim Bosnalı çocuklar gibi”

İstanbul: 664. kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri eyleminde, babası Üzeyir Kurt kaybedildiğinde henüz 4 yaşında olan Fatih Kurt’un mektubu okundu. Faili devlet cinayetlerin babasız bıraktığı bir çocuğun duygularını kaleme alan Kurt, “belki bir çiçeğin altında bulurum seni diye bekledim Bosnalı çocuklar gibi…” dedi.

Galatasaray Lisesi önünde her Cumartesi olduğu gibi 664. Cumartesi günü de buluşan Cumartesi Anneleri, bu kez 24 Kasım 1993’te gözaltında kaybedilen Üzeyir Kurt için “Failler belli kayıplar nerede?” diye sordu. Eylemde ayrıca, ömrünü oğluna ulaşmak için mücadele ederek geçiren ve geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren Koçeri Ana da anıldı.

Beyaz tülbent ve kırmızı karanfiller her zamanki yerlerini aldılar.

Eylemde ilk olarak babası Üzeyir Kurt Amed-Bismil’de gözaltında kaybedildiğinde henüz 4 yaşında olan Fatih Kurt’un eylem için gönderdiği mektup okundu. Kurt, faili devlet olan “gözaltında kayıp” denilen cinayetlerle katledilen ve mezarları dahi olmayanların geride kalan çocuklarının yaşadığı zorlu ve acılı deneyimlerini anlattı.

 

Fatih Kurt “Benim gibi nice esmer yüzlü çocuklar var”

Kurt babasına olan hasretini dile getirip, onun “düşlerinin kahramanı” olduğunu anlattı ve çocukluğunda kurduğu hayallerin hep babasıyla olduğunu anlattı. mektubunda babasına seslenen Kurt, “Seni kağıda dökmek o kadar zor ki anlatamam, düğümleniyor sözcükler boğazımda gözyaşlarımla ıslanıyor ve tekrar tekrar yazmam gerekiyor. Oysa ki, ilk kez anlatıyorum seni. Ya şu kısacık mektuba sığdırmak çok zor ya da seni hep yüreğimde sakladığım ve gözlerimde yaşattığım için mi bilemiyorum bunu. Kemiklerine bile hasret bırakılan nice yiğitlerin çocuklarından sadece birisiyim. Yarım bırakılan hikayemi çocukken önüme serdiler ve benden eksik bırakılan, kaybedilen bir kahramanla nasıl yaşayacağımı zorla öğretmeye çalıştılar. Bunu başarabilmek bir çocuk için çok ağır bir yüktü. Zaten bu hikayeyi önüme koyan ve bana bunu alıştırmaya çalışanlar belli ki hiç çocuk olmamış gibiydiler. Çünkü bir çocuk babasız büyüyemez. Büyüse de yarım olacağını hiç düşünmemişlerdi. Benim gibi nice esmer yüzlü çocuklar var. Solmasın gülüşleri ve yarım bırakılmasın hikayeleri istiyorum” dedi.

 

“Babasız büyüyen bir çocuktan bunu anlatmasını istemek ne kadar acı”

“Babasız büyüyen bir çocuktan babasızlığın ne olduğunu anlatmasını istemek ne kadar acı” diyen Kurt, okul döneminde “baban ne iş yapıyor?” diye sorduklarında duygularını şöyle ifade etti: “Kilitlenirdim ve düşünürdüm bana sıra gelene kadar. Sadece ‘Babam yok’ demekle yetinirdim çünkü yanımda yoktu. Ne bir bedeni ne de bir mezarı vardı. Kim bilir hangi sahipsiz bir mezarda ya da toplu olarak katledilen insanlık kuyularındaydı.”

 

Hanım Tosun “Koçeri Ana ölümsüzdür”

Üzeyir Kurt’un oğlu Fatih’in mektubunun ardından konuşan Cumartesi insanlarından Hanım Tosun, bir oğlu Abdulkadir Kurt’u işkencede, bir oğlu Üzeyir Kurt’u da “fail-i meçhul” edilmeye çalışılarak kaybeden Koçeri Ana’yı andı. Oğlunu, son kez, asker ve korucuların arasında darp edilmiş şekilde gören Koçeri Ana’nın o günden ölümsüzleşene kadar birlikte aradıklarını anlatan Tosun, Koçeri Ana ile birlikte hem Türkiye hem de Avrupa’da çok kez kayıpları için mücadele ettiklerini anlattı.  

Bir süre kendisi ile birlikte yaşayan Koçeri Ana için “O çocuğunu okşadığı zaman içim yanardı. Çünkü benim evimde de beş çocuk vardı böyle. İki oğlu vardı. Kadir’i vahşice katlettiler işkencede, Üzeyir’den bir daha haber alamadı. Böyle analar ölümsüzdür” diyen Hanım Tosun, Kürtlere siyasetin yasak hale getirilmeye çalışıldığını ve bunun için de çocuklarının, eşlerinin kaybedildiğini, katledildiğini söyledi.

 

Dilcan Acer “Koçeri Kurt’un hakikat ve adalet talebi bizimle sürecek”

Hanım Tosun’un ardından haftanın metnini gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın yeğeni Dilcan Acer okudu. Koçeri Kurt’un yaklaşık 1 yıl önce bugünlerde 89yaşında ve oğlunu bir daha göremeden yaşamını yitirdiğini hatırlatan Acer, Koçeri Kurt’un, son nefesine kadar işkencede öldürülen oğlu Abdulkadir ve gözaltında kaybedilen oğlu Üzeyir Kurt için adalet aradığını söyledi.

Acer, “Biz onu direnciyle ve ağıtlarıyla hatırlayacağız. Üzeyir Kurt’un gözaltında kaybedilmesinde adli ve siyasi idare sorumluluklarını yerine getirmedi. Üzeyir Kurt’un akıbeti karanlıkta bırakılıp, kaybedenler cezasızlık zırhıyla korundu. Bu davada hakikat açığa çıkarılıncaya kadar, yerelden ulusala bütün sorumlular yargılanıp hakkaniyete uygun bir biçimde cezalandırılıncaya kadar bu dava bizim için kapanmayacak. Koçeri Kurt’un hakikat ve adalet talebi bizimle sürecek” diye konuştu.

 

{gallery}cumartesi anneleri 664 hafta{/gallery}

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu