H. Merkezi: Şirnex-Cizîr’de ilan edilen “sokağa çıkma yasakları” sırasında katledilen bir gencin ailesi maddi ve manevi tazminat davası için başvuruda bulundu. İçişleri Bakanlığı ise ailenin taleplerini reddeden bir yazı gönderdi. Jin News’de yer alan habere göre Bakanlık gönderdiği yazıda aile ve acısıyla adeta dalga geçerek istenilen tazminat parasını “Tazminat zenginleşme vasıtası değildir” diyerek reddetti.
Şirnex’in Cizîr ilçesinde iki yıl önce ilan edilen “sokağa çıkma yasakları” sırasında yüzlerce insan katledildi. Katliamlara karşı yapılan suç duyurularının çoğu sonuçsuz kalırken yaklaşık 38 dosya asker ve polisin “meşru müdafaa yaptığı” gerekçesiyle kapandı. Yasak sırasında ‘keskin nişancılar’ tarafından açılan ateşle katledilen bir kişinin ailesi (güvenlik gerekçesiyle isim vermek istemiyorlar) devlete maddi ve manevi tazminat davası açmak için suç duyurusunda bulundu.
“Tazminat zenginleşme vasıtası değildir”
Aile, avukatları aracılığı ile Mardin Birinci İdare Mahkemesi Başkanlığı’na yapılan suç duyurusunun ardından maddi ve manevi tazminat davası açmak istedi. Ancak başvuru sonucu İçişleri Bakanlığı tarafından yazılan ve mahkeme heyeti tarafından gönderilen yazı sokağa çıkma yasağı sırasında yaşananların üzerinin örtülmek istendiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
İçişleri Bakanlığı tarafından yazılan yazıda ilçede üst düzey güvenlik önlemlerinin alındığı ve olayın keskin nişancılar tarafından yapıldığına dair bir delil olmadığına kanaat getirerek başvurunun reddini istedi. Ailenin avukatlar aracılığıyla yaptığı başvuruda hizmet kusuru maddelerine teker teker cevap veren Bakanlık, istenilen tazminat parasını da “Tazminat zenginleşme vasıtası değildir” diyerek reddetti.
Kimin ateş ettiği belli değil ama kişinin ‘terörist’ olduğu belli!
Verilen ret cevabında ateşli silahın kim tarafından ateş edildiğinin bilinmediğini ama tanıkların ifadesi ile katledilen kişinin ‘örgüt üyesi’ olduğunu öne süren Bakanlık, “Kimin ateş ettiği belli değil ama kişinin BTÖ mensubu olduğu kesin. Delilerin dava dosyasına sürülememiş olduğundan ve bunun yanında müteveffanın BTÖ mensubu olduğu yönündeki tanık teşhislerinin mevcudiyetinden dolayı yaşanan ölüm olayından idareye atfedilebilecek bir kusur da bulunmadığı kanaatindeyiz” iddiasında bulundu.
‘43 bin 860 kişi güvenli bir şekilde tahliye edildi!’
Yazıda ayrıca yasak başlamadan önce 43 bin 860 bin vatandaşın güvenli bir şekilde ilçeden çıktığı da öne sürülüyor. Beyaz bayraklarla çıkmaya çalışırken yaralanan onlarca kişiyi yok sayan cevap ise şu şekilde:
“Davacı dava dilekçesinde özetle idarenin üstlendiği güvenliği sağlama ve güvenlik hizmetini gereği gibi ifade etmediğini, güvenlik kuvvetlerinin olayların meydana gelmesini engelleyemediklerini, gerekli önlemlerin zamanında alınmadığını veya alınan önlemlerin yeterli ve etkin olmadığını, kamu hizmetinin düzenlenmesinde ve işleyişinde yetersizlik olduğunu ima etmektedir. Yine dava dilekçesinde operasyonlar sırasında halkın çatışmalı bölgeleri terk etmesi için herhangi bir önlemin idare tarafından alınmadığı, halkın günlük asgari ihtiyaçlarının karşılanmadığı yönünde iddialar dile getirilmiştir. Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu bilgi notunda operasyonel güç kullanımı öncesinde yeterli düzeyde gerekli önlemlerin ve güvencelerin alındığı belirtilmiştir. Bu kapsamda olmak üzere Cizre ilçesinde çıkmak isteyen vatandaşlara güvenlik güçlerinin bilgisi dâhilinde ve yine Cizre ilçesinden çıkmak isteyen vatandaşlara güvenlik güçlerinin yardımı dâhilinde ilçeden ayrılmalarına yardımcı olunmuş ve Kaymakamlık bu süreçte halka gıda ve barınma yardımı yapmıştır.”
Cizre’ye girmeyen ambulanslar hep hazır beklemiş!
“Ayrıca operasyon bölgesinde yaralı olarak bulunduğu iddia edilen şahısların operasyon bölgesinden güvenli bir şekilde çıkmalarını sağlamak amacıyla 112 ambulanslarının operasyon bölgesine yakın olarak bekletildiklerini belirtilmiştir. Ayrıca Şırnak Valiliği tarafından 2 Şubat 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesine gönderilen cevapta sokağa çıkma yasağının devam ettiği süre içerisinde ilçe dışına çıkmak için Kaymakamlığa başvuran 43 bin 860 vatandaşın gerekli güvenlik tedbirleri alınarak ilçe dışına çıkarıldığı belirtilmektedir.”
En güvenli yer yurttaşların evleriymiş!
Son olarak hayata geçirilen yasaklarda evinin önünde vurulan Cemile Cağırga ve evine top mermisi düşen onlarca kişiyi yok sayan Bakanlık, “Valilik bütün önlemleri aldı. Kaldı ki yaşanan olaylardan da anlaşılacağı gibi sokakta yoğun çatışmaların aralıksız sürdüğü bir ortamda kişi için en güvenli yer her şeye rağmen evi olsa gerekir. Açıklanan nedenlerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına arz ve talep ederim” sözlerini kullandı.
