GüncelManşet

Lenin’in işaretiyle ayaklandı partizan!

H. Merkezi: İnsanlık tarihinin en büyük devrimlerinden biri olan “Sovyet Devrimi” ne önderlik eden ve onu zafere ulaştıran, dünyada yepyeni bir dönem başlatan büyük komünist, devrimci ve kuramcı Vladimir İlyiç Lenin’in bugün doğum günü… 22 Nisan 1870 tarihinde Volga’da Simbirsk kentinde doğan Lenin 17 yaşına kadar burada yaşadı. Gerçek soyadı Ulyanov olan ve çok sonraları devrimci mücadele içerisinde illegal çalışma nedeniyle Lenin kod adını kullanan Vladimir İlyiç Lenin’in doğduğu kent onun anısına Ulyanovsk adını taşıyor.

Lenin, 17 yaşındayken önce babasını kaybetti. Daha sonra da Petersburg Üniversitesi’nde okuyan ağabeyi Aleksandr, Çar 3. Aleksandr’a yapılan suikast eylemi sonucunda yakalanarak idam edildi. Bunun üzerine aile çeşitli siyasal baskılar görmeye başladı. Önce Kazan Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne giren Lenin üç ay sonra yasadışı bir öğrenci toplantısı yaptığı gerekçesiyle buradan atıldı ve 1889’da Petersburg’da Hukuk Fakültesi’ne girdi. Avukat olan Lenin burada işçi örgütlenmesinde aktif olarak çalıştı. Aralık 1895’te siyasal faaliyetlerinden dolayı tutuklanan Lenin, 15 ay hapis ve 3 yıl da sürgün cezası aldı. Sürgün döneminde Nadejya Krupskaya ile tanıştı. 1900 yılında serbest kaldıktan sonra yurtdışında yayımlanan Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi (RSDİP)’in yayın organı Iskra’da yazı kurulu üyesi oldu.

Menşeviklerin Parti içinde çoğunluğu ele geçirmeleriyle birlikte diğer Bolşeviklerle birlikte Iskra’dan ayrılarak “İleri”yi çıkarmaya başladı. 1912 Ocak ayında Prag’da yapılan RSDİP’in 6. Kongresi’nde Menşevikler Parti’den atıldı. Ve Mayıs ayında legal Bolşevik gazete olan Pravda yayın hayatına başladı. 1914 yılında İsviçre’nin Zürih kentine giden Lenin 1917 yılına kadar orada kaldı.

lenin2Lenin 1905 yılında kurulamamış olan işçi ve köylülerin demokratik iktidarının kurulmasını istiyordu. 7 Ekim 1917’de Rusya’ya dönerek Parti kadrolarını, ne erken ne de geç olmadan son darbenin indirilmesi konusunda ikna etti. Ve büyük Ekim Devrimi önceki devrimci savaş ve deneyimlerden çıkarılan derslerle sadece Rus proletaryasının değil dünya proletaryasının da bir zaferi oldu. Lenin 21 Ocak 1924’te Moskova yakınlarındaki Gorki’de beyin kanaması sonucu hayatını kaybetti.

V.İ. Lenin son derece amansız ve çetin, ama bir o kadar da şanlı ve yüce, çok yönlü, geniş kapsamlı teorik, ideolojik, siyasi, örgütsel, kültürel ve pratik mücadeleyle adını dünya tarihinin sayfalarına altın harflerle kazımıştır. Hiç kuşkusuz ki Lenin’i Lenin yapan tayin edici öğe, onun gerek Ekim Devrimi’nin gerekse proleter dünya devriminin çok yönlü ve geniş kapsamlı sorunlarına ışık olma doğrultusunda ortaya koyduğu ve Marksizm bilim hazinesine kattığı teorik eserleri, ölümsüz fikirleridir. Yani Leninizm’dir.

Lenin yoldaşın ölümünden sonra 26 Ocak 1924’te SSCB’de 2. Sovyet Kongresi Yas Oturumu’nda yapılan bir konuşmadan alıntı yapacak olursak;

“… Yoldaşlar bugünlerde Vladimir İlyiç’in katafalkının başında durduğumda, tüm yaşamı üzerine düşündüm ve şimdi sizlere şunları söylemek istiyorum. Yüreği tüm emekçilere, tüm ezilenlere sıcak sevgiyle dolu çarpıyordu. Kendisi bundan hiçbir zaman söz etmedi ve ben de olası daha az törensel bir anda bunu söylemezdim. Bundan söz ediyorum, çünkü O bu duyguyu yiğit Rus devrimci hareketinden miras olarak aldı. Bu duygu, O’nu tutkulu ve ilgi duyan bir yürekle şu soruyu sormaya itti: Emekçilerin kurtuluşuna hangi yolla ulaşılabilir? Sorularına yanıtı Marks’ta buldu. Ancak Marks’a kitabi bir bilgin gibi yaklaşmadı. Marks’a yakıcı, ivedi sorunlarına yanıt arayan bir insan gibi yaklaştı. Ve onda yanıtları buldu. Onlarla işçilere gitti.

Doksanlı yıllardaydı. O zamanlar mitinglerde konuşması mümkün değildi. Petrograd’a işçi çevrelerine gitti. Oraya Marks’tan öğrendiklerini anlatmaya, onda bulduğu yanıtları anlatmaya gitti. İşçilere burnu büyük bir usta gibi değil, bir yoldaş olarak gitti. Salt konuşup anlatmıyor, aynı zamanda işçilerin ona söylediklerini de dikkatle dinliyordu. Ve Petersburglu işçiler ona sadece fabrikalardaki durumları, işçilerin köleliğini anlatmıyorlardı. Ona köyden de anlatıyorlardı.

lenin3Sendika binasının salonunda Vladimir İlyiç’in katafalkının başında, o zamanlar Vladimir İlyiç’in çevresinde yer alan bir işçi gördüm. Bu Tula’dan bir köylüydü. Ve bu Tula’lı köylü Semyanikov işletmesinin işçisi, bir kezinde Vladimir İlyiç’e demişti ki; ‘Burada kentte her şeyi açıklamak zoruma gidiyor, Tula vilayetine gideceğim ve orada söylediklerimin hepsini anlatacağım; akrabalarıma ve diğer köylülere söyleyeceğim. Bana inanacaklar. Ben onlardan biriyim ya.’

Bugün işçilerle köylüler arasında ittifaktan bahsediyoruz. Bu ittifakı, yoldaşlar, geçmişin kendisine borçluyuz. Rus işçisi bir yandan işçi, bir yandan köylüydü. Petersburglı işçiler arasında çalışma, onlarla konuşmalar ve onların konuşmalarını dikkatle dinleme, Vladimir İlyiç’i büyük Marksist düşünceyi kavramaya götürdü. İşçi sınıfının tüm emekçilerin öncüsü olduğu ve emekçi yığınların ve tüm ezilenlerin onu izlediği, zaferin güç ve teminatının burada yattığı düşüncesi. İşçi sınıfı yalnızca tüm emekçilerin önderi olarak kazanabilir. Bunu Vladimir İlyiç, Petersburglu işçiler arasında çalışırken kavradı. Ve bu inanç, bu düşünce, O’nu gelecekteki tüm çalışmaları için, her bir adımı için yol gösterici oldu.

O, iktidarı ve işçi sınıfını istiyordu. İşçi sınıfının iktidara, kendisini diğer emekçilerin sırtından tatlı bir yaşamı garantilemek için gereksinimi olmadığını kavradı; işçi sınıfının tarihi görevinin tüm ezilenleri, tüm emekçileri kurtarmak olduğunu anladı. Bu temel düşünce Vladimir İlyiç’in tüm çalışmasına damgasını vurdu.

Sovyet Cumhuriyetleri’nin, emekçi cumhuriyetlerinin temsilcileri yoldaşlar! Size hitap ediyorum ve Vladimir İlyiç’in bu düşüncelerini ciddiye almanızı rica ediyorum.

Komünist yoldaşlar, Lenin için değerli olan bayrağı, komünizm bayrağını daha yükseklere kaldırın! Kadın-erkek işçi yoldaşlar, köylü yoldaşlar, tüm dünya emekçileri, safları sıkılaştırın, Lenin’in bayrağı altında, komünizm bayrağı altında toplanın!

 

Kıtlıkta ve soğuklarda şehirde tarlalarda

Lenin’in işaretiyle ayaklandı partizan

Beyazların elinde kalan son kıyıya varmak için

Dağlardan ve ovalardan ilerledi partizan

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu