Türk ordusu ve cihatçı çeteler tarafından Efrîn’in işgal edilmesinden sonra lokum dağıtmak isteyen faşistleri “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” diyerek protesto eden öğrencilere destek gelmeye devam ediyor.
H.Merkezi:R.T.Erdoğan tarafından “komünist terörist” sözleriyle hedef gösterilen Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine bir destek de üniversitenin Kürt Edebiyat Komisyonu’ndan geldi.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine operasyon düzenlenmesine ve üniversitelilerin halen gözaltında tutulmasına tepki gösteren komisyon, okulda başlatılan cadı avına karşı “Bijî azadî, bimire bindestî / Yaşasın özgürlük, kahrolsun istibdat” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Kürt Edebiyatı Komisyonu’nun açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Akademik özerkliği ve özgürlüğü hiçe saymayı alışkanlık haline getiren AKP ve genel başkanı, atadığı kayyum rektörle işbirliği yaparak kendilerinden olmayanları hedef haline getirmeye devam ediyor.
Bu kapsamda, bugüne kadar özgür düşüncenin kalelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi’nin tüm farklı düşüncelerini de baskı ve tehditle boğmaya çalışıyor.
Kampüste yaşanan bu olaylar son süreçte kamusal alanda savaşa karşı yükselmiş yegâne seslerdendir.
Bir bütün saldırı altında olan okulumuzun bu sesi sahiplenmesi, bu tarihsel duruşu güçlendirecektir. Hatırlatmak isteriz ki, sesimizi yükseltmedikçe ve direnmedikçe üniversiteler tek sesli ve gri bir iktidarın kurbanı olmaya devam edecek.
Buradan hocalarımıza ve akademiye çağrımızdır: Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yapılan aleni saldırının bir sonraki hedefi sizlersiniz. Hepinizi çok geç olmadan sesinizi yükseltmeye ve öğrencilerinize destek olmaya davet ediyoruz.
Bilinmesini istiyoruz ki arkadaşlarımız yalnız değildir. Onlarla her şekilde dayanışma içinde olmaya ve barışı savunmaya devam edeceğiz!”
Gözaltı süresi bir hafta uzatıldı
R.T.Erdoğan’ın “Bu terörist gençlerle her türlü çalışmayı yapıyoruz, onu söyleyeyim. Onların eşkallerini belirlemek suretiyle bu üniversitede okuma hakkını vermeyeceğiz” sözleriyle hedef aldığı Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden 11’i gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 11 öğrencinin gözaltı süresi bir hafta uzatıldı. Bugün (29 Mart) bir haftalık gözaltı süresi dolan öğrenciler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tutuluyor.
Felsefe Bölümü Öğrencileri: Çağrımız bu baskıya birlikte direnmektir!
Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğrencileri, arkadaşlarının yanında olduklarını duyurdu. Boğaziçili öğrencileirn hedef gösterilmesine yönelik yapılan açıklamada, “22 Mart Perşembe günü şafak operasyonuyla arkadaşlarımız evlerinden ve üniversite yurtlarından alınmıştır. Aynı gün öğle saatlerinde arkadaşlarının gözaltına alınmasına tepki olarak basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilerden yedisi, basın açıklamasına başlayamadan polis tarafından zor kullanılarak gözaltına alınmış, günün devamında şiddete maruz kalmışlardır.
Perşembe günü başlatılan cadı avı ve sürdürülen korku ortamı; arkadaşlarımızın ve ailelerinin evlerine baskınlar, takip edilerek kampüs önünden gözaltına alınmalar, kampüs içerisinde polislerin adeta ayan beyan dolaşması şeklinde devam etmektedir.
22 Mart’tan bu yana toplam 21 kişi gözaltına alınmıştır. 11 arkadaşımız hala ifadeleri alınmadan ve aileleriyle görüş izni verilmeden gözaltında tutulmaktadır” denildi.
Açıklamada, gözaltına alınanların ne ile suçlandıklarını henüz bilmeden terörist ilan edildiğinin, itibarsızlaştırmaya çalışıldığının ve sistematik olarak hedef gösterildiğinin altı çizilirken bu süreçte masumiyet karinesi ilkesinin göz ardı edildiğine, öğrencilerin marjinalleştirildiğine ve kutuplaştırıldığına dikkat çekildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Eylem sırasında orada bulunan insanlar bireysel olarak gelmiş olup, ortak motivasyonları ölümün lokum yenerek kutlanılmasına karşı olmalarıdır. Yaşanan olaylarda ‘izinsiz’ açılması sebebiyle lokum dağıtılan masanın okul tarafından kaldırılmasına karar verilmiştir.
Gelişen süreçte, olan olayların basına tek taraflı yansıtılması sonucu öğrenciler terörist ilan edilmiş ve hedef gösterilmeye devam edilmiştir..
Üniversite öğrencileri özgür ve özerk bir alanda üreten, sorgulayan ve tartışan bireylerdir. Bu bilgi üretiminin bekası için özgür düşünce alanının korunması elzemdir.
Sivil polislerin derse, kütüphaneye girdiği; korku ve baskı yaratmak adına her yolu kullandığı, jurnalciliğin teşvik edildiği hiçbir yerde düşünce ve ifade özgür değildir. Terörist tanımlarının konjonktüre göre şekillendiği, zan altında kalmanın bir muhbirin doğru yanlış ihbarına baktığı bir ortamda düşünce ve bilgi üretiminin devamlılığından söz edilemez.
İktidarın dış politikalarını eleştirmek, hakim ideolojiden farklı bir fikre sahip olmak terör propagandası yapmak değildir..
Arkadaşlarımızın akıl dışı bir süreç içerisine sokulup eğitim haklarının elinden alınma tehdidine maruz bırakılmalarını kabul etmiyoruz.
İfade özgürlüğünün askıya alındığı, terör tanımının keyfi olarak genişletildiği, muhbirliğin teşvik edildiği ve eğitim hakkının tehdit altında olduğu bu süreçte bütün kamuoyuna çağrımız bu haksızlıklara karşı susmamak, bu baskıya birlikte direnmektir”
Ne olmuştu?
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, Efrîn’in Türk ordusu ve cihatçı çeteler tarafından işgal edilmesinin ardından üniversitede lokum dağıtmak isteyen bir grupu, “Katliamın lokumu olmaz” diyerek protesto etmiş ve lokum dağıtımını engellenmişti.
