Munzur Koruma Kurulu’nun çağrısıyla Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelen Dersimliler, Munzur üzerinde inşa edilmek istenen Hidroelektrik Santraller (HES) ile yol açılacak doğa tahribatını protesto etmek amacıyla bir eylem düzenledi.
H.Merkezi: Dersim’in Munzur ve Pülümür vadilerinde yapımı planlanan baraj ve hidroelektrik santral (HES) projelerine karşı Dersim Dernekleri Federasyonu’nun çağrısıyla “ Ayağa kalk Munzur darda” şiarıyla bini aşkın kişi yürüdü.
Munzur Nehri üzerinde HES inşa edilmek istenmesini Kadıköy’de düzenledikleri yürüyüşle protesto eden yaşam savunucuları, “Bu projelere karşı her zaman direneceğiz” mesajı verdi.
Munzur Koruma Kurulu’nun çağrısıyla Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelen Dersimliler, Munzur üzerinde inşa edilmek istenen Hidroelektrik Santraller (HES) ile yol açılacak doğa tahribatını protesto etek amacıyla bir eylem düzenledi.
Süreyya Operası önünde bir araya gelen kitle buradan İskele Meydanı’na kadar sloganlarla yürüdü. Eylemde, “Bırakın Munzur özgür aksın, Hasankeyf’ine baksın”, “Dost ve düşman herkes bilsin ki Dersim’de doğa kazanacak” pankartları taşınırken sık sık, “Dersim onurdur, onuruna sahip çık”, “Baraj yapma boşuna, yıkacağız başına”, “Dersim faşizme mezar olacak” sloganları haykırıldı.
“Dersim halkı yıkım projelerine izin vermeyecek”
Yürüyüşün sonunda, İskele Meydanı’nda açıklama yapan Dersim Dernekler Federasyonu (DEDEF) adına yapılan basın açıklamasında, “Paranın gücüne tapanlar doğamızı, Dersim’i katletmek istiyor. Bizler suyuna, toprağına, yaşam alanlarına sahip çıkan insanlarız. Biz bu projelere karşı her zaman direneceğiz” denildi.
OHAL koşullarında hükümet ve sermayenin yargı kararlarına rağmen Munzur’da yıkım projelerini hayata geçirdiği dile getirilen açıklamada, yaşam alanlarını yok edecek projelere Dersim halkının izin verilmeyeceği ifade edildi.
Eylemde söz alan HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş ise, bütün canlı ve cansız varlıkların dengesini oluşturan ekolojik alanların korunmasının gerektiğini, bu alanların, hem sınıf mücadelesinin hem demokratik mücadelenin hem de buna bağlı olarak bütün hak ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olarak görülmesi gerektiğini dile getirdi.
Ataş şöyle konuştu: “Çevre Komisyonu üyeleri, para neredeyse orada HES’lerle ilgili, doğa tahribatıyla ilgili kararlar çıkarmak istiyorlar. Geçmişte Çevre Komisyonu’nda bulunan vekiller hangi siyasal partide olursa olsun ‘bir haksızlık var mı’ diye denetleme yapardı. Bugün tam tersi uygulanıyor”
Açıklama şu ifadelerle sonlandı:
“Sularımıza, derelerimize, vadilerimize, ovalarımıza, yaşam alanlarımıza yapılan vahşi saldırıları durdurmak için ayaktayız.
Egemenlerin doğamıza karşı yönelttiği hegemonyaya karşı, doğa haklarını anayasal güvenceye kavuşturmak için ayaktayız.
Yaşamın çağrısına kulak verenlerle birlikte bütün temel haklarımız için, barış içinde insanca yaşam için, eşit, özgür, demokratik bir ülke için ayaktayız.
İnsanca yaşamı savunmak, emekçilerin, ezilenlerin, mağdurların, yoksulların, işsizlerin, kadınların, gençlerin, çevrecilerin, barış yanlılarının sesine ses katmak için ayaktayız ve her zaman da ayakta olacağız.”
{gallery}dersim eylem{/gallery}
