Güncel

Alınteri okuruna “ajanlık” teklifi

İstanbul: Devletin, başa çıkamadığı toplumsal muhalefet dinamiklerini çözebilmek için sıklıkla başvurduğu bir yöntemdir “ajanlık teklifi”. Karşılığında birçok olanak sunulacağı taahhüdü ile genellikle sivil polisler tarafından yapılan bu görüşmelere bir yenisi eklendi. Alınteri Gazetesi okuru olan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde kadrolu çalışan Hüseyin Tolan, 26 Aralık günü, çalıştığı işyerine gelen sivil polislerin kendisine “ajanlık” teklif ettiğini belirtti.

Konu ile İHD İstanbul Şubesi’nde bir basın açıklaması gerçekleştiren Tolan, kendisinin daha önce de fişlenmiş olduğunu söyledi.

“Olayın takipçisi olacağız”

Bugün İHD İstanbul şubesinde yapılan açıklamada Alınteri ve İHD temsilcisi ve Hüseyin Tolan hazır bulunurken; konuyla ilgili ilk sözü İHD aldı. İHD, bu tür uygulamaların devletin bir politikası olduğunu söyleyerek; gözaltında kaybederek, işkenceler yaparak, tutuklayarak, en olmadı ajanlaştırmaya çalışarak, baskıyı artırmaya çalıştığını vurguladı. Olayın takipçisi olacaklarını da ekleyen İHD, örtbas edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi.

Daha sonra, Alınteri tarafından hazırlanan basın metnini Zarife Çamalan okudu.  Çamalan, sınıf mücadelesinin kırılma ya da yükseliş dönemlerinde devletin, hareketi çözmek için böylesi saldırılar kullandığını belirterek, bu saldırılara asla boyun eğmeyeceklerini dile getirdi. Çamalan, 90’lar boyunca ajanlaştırma politikasının sistematik biçimde uygulandığını belirterek, polisin bu politikasını Alınteri okuru Hüseyin Tolan üzerinde de denediğini söyledi.

“Baskılara boyun eğmeyeceğiz”

Metni okuyan Çamalan, olayın yaşanış biçimini anlatarak; “Hakkında hiçbir dava, soruşturma olmayan okurumuzun kayıtlara bu şekilde geçirilmiş olması da polisin yasadışı fişlemelerinin ve sistematik takibinin somut bir ifadesiydi” dedi. Son olarak Çamalan, “Okurumuzun başına gelebilecek her türlü kumpas ve saldırıdan İstanbul polisinin sorumlu olacağını tüm kamuoyu önünde tekrarlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Devlet beni zaten fişlemiş”

Son olarak Hüseyin Çamalan söz alarak; 26 Aralık günü, iki sivil polisin “Seni ziyarete geldik” diyerek görüştüklerini ve Alınteri gazetesinin yasadışı bir örgüt yayını olduğunu belirttiklerini dile getirdi. Polislere tepki göstermesinin ardından ise polislerin kendisine; Gezi eylemlerinde, Gazi katliamı anmalarında ve 12 Eylül’de işkencede öldürülen Songül Kayabaşı’nın mezarında yapılan anmada çekilmiş fotoğraflarının gösterildiğini de aktaran Çamalan; görüşmeyi bitirmek istediğinde ise polislerin “Sana telefon numaramızı verelim, gel teşkilatta çalış” dediğini belirtti. Telefon numarasını almayan Çamalan, bu görüşmeden 2 gün sonra aynı polis tarafından arandığını ve aynı tekliflerin o konuşmada da yapıldığını söyledi.

Polislerin, kendisini fişlediğini dile getiren Çamalan, yaşanan olaydan yaklaşık 2 ay önce; benzin için Ümraniye Karakolu’ndan fiş almak istediğinde kendisine; “yasadışı terör örgütü” ile bağlantılı olduğuna dair kayıtlar bulunduğunun söylendiğini, dolayısıyla kendisine fiş verilmediğini söyledi. Daha sonra avukatlarla, UYAP’tan kontrol ettiklerinde, hakkında açılmış hiçbir soruşturma veya dava olmadığını gördüklerini, dolayısıyla bu yaşanan olayın fişlemeye işaret olduğunu aktardı.

Son olarak Çamalan, yapılan saldırı ile ilgili avukatları aracılığıyla suç duyurusunda bulunacağını belirtti.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu