GüncelManşet

ATİK Genel Konseyi’nden 17 Haziran mahkemesine çağrı

H. Merkezi: Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) Genel Konseyi, politik tutsakları ve yargılanan devrimcileri desteklemek için,17 Haziran 2016 tarihinde Münih’teki duruşmaya çağrı yaptı.

15 Nisan 2015 tarihinde, Almanya ve Türk devleti işbirliği ile, Almanya merkezli, Almanya, İsviçre,  Fransa ve Yunanistan`da, eşgüdümlü bir şekilde, ATİK yönetici, aktivisti ve devrimcilere yönelik gerçekleştirilen operasyonda tutuklanan 10 devrimci bir yılı aşkın süredir hukuksuz bir şekilde, hala Almanya`da, birbirinden izole edilmiş ve sıkı bir tecrite tabi bir şekilde, değişik hapishanelerde tutuklu bulunuyorlar. 10 devrimcinin ilk duruşması 17 Haziran 2016 tarihinde Münih’te gerçekleştirilecek. ATİK Genel Konseyi yaptığı açıklama ile tutsaklarla dayanışma çağrısında bulundu.

“10 devrimcinin tutuklanması hak ihlalidir”

Yapılan operasyonun, tamamen hukuk-dışı, meşru olmayan, devletlerin perde arkasındaki çıkarları çerçevesinde şekillendirilip devreye sokulan  planın bir  uygulanması ile gerçekleştirildiğine dikkat çekilen açıklamada, “Tutuklanan devrimciler, bulundukları Avrupa ülkelerinde, politik ilticacı, işçi ya da vatandaşı olmak üzere, tamamen yasal bir statüleri olup, ilgili ülkeler tarafından yasal düzlemde tanınmış ve  bu çerçevede yaşamlarını sürdürmektedirler. Dolayısıyla, oturum ve yaşamlarına dair temel hakları, başta Almanya olmak üzere, İsviçre, Fransa , vb. ülkeler tarafından,  uluslararası anlaşmalardaki yükümlülükleri çerçevesinde güvence altındadır” ifadelerine yer verildi.

Tutuklama ve yargılamaya temel teşkil edilebilecek bir kanıt ve belgenin söz konusu olmadığı belirtilen açıklamada, “10 devrimcinin tutuklanması, uluslararası yasalara, insan hak ve özgürlüklerine aykırı, hukuk-dışı , meşruiyeti olmayan bir hak ihlalidir. Tamamen politik çıkar ve anlaşmaların yön verdiği ve bu yönüyle de hukuki değil, politik bir dava olması gerçekliği vardır” denildi.

“Bu dava, uluslararası bir dava niteliğindedir”

Tutuklu 10 devrimcinin, gayri-meşru  ve hukuksuz bir şekilde, Alman mahkemelerinde, 129/a –b  ceza maddeleri çerçevesinde yargılandığı hatırlatılan açıklamada, “Bu dava, Avrupa, Türkiye ve tüm dünyadaki, devrimci-demokrat kişi ve kurumlara, şahsiyetlere, temel insan hak ve özgürlüklerine saldırı ve ihlal yönüyle, uluslararası bir dava niteliğindedir.

Dolayısıyla da, sahiplenmenin de, uluslararası boyutta güçlü olma zorunluluğu söz konusudur. İnsan hak ve özgülüklerine, siyaset yapma hakkımıza, düşünce, inanç ve örgütlenme haklarımıza açık bir saldırıdır. Hukuksuzdur, dayanaksızdır, kanıtı olmayan, meşru olamayan politik bir davadır/saldırıdır” denilirken 17 Haziran 2016 tarihinde, Almanya`nın Münih eyaletinde, Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi salonunda saat 09.30’da başlayacak duruşmaya çağrı yapıldı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu