Ankara: Ankara-Tuzluçayır’da 14 Ağustos Pazar günü gerçekleştirilen polis baskınlarıyla gözaltına alınanlar hakkında uygulanan hukuksuzluğun giderilmesi için bugün bir basın toplantısı gerçekleştirildi.
İHD, HDP, Devrimci Parti, ESP ve Partizan gibi kurumların örgütlediği basın toplantısı İHD Ankara Şubesi’nde gerçekleştirildi. Saat 11.00’de yapılan basın toplantısına gözaltına alınan devrimcilerin aile ve avukatları da katılarak konuşmalar yaptı.
Yapılan basın toplantısına HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran da katıldı. Gerçekleştirilen basın toplantısında, gözaltına alınanların yakınları ve avukatlar uygulanan hukuksuzluğa ve bu hukuksuzluğun bir an önce sonlandırılması gerektiğine değindi.
İHD Ankara Şubesi’nde yapılan basın toplantısında ilk olarak aileler söz alarak konuşma gerçekleştirdi.
“Kürt olmak mı suç?”
Şuan gözaltında bulunan Özgür Heval Aslan’ın annesi Tevcan Aslan Kürtçe yaptığı konuşmasında barış ve eşitlik vurgusu yaptı. Aslan yaptığı konuşma da: “Kürt olmak mı suç? Bizi Allah böyle yaratmış. Kürt olmak suçsa o halde bütün Kürtleri tutuklayın. Bütün Kürtleri tutuklayarak var olan sorunları çözebilecek misiniz?” dedi.
Tevcan Aslan’ın konuşmasının ardından Yetkin Kılıç’ın yakını Özgür Göğebakan da bir konuşma gerçekleştirerek, şuan uygulanan hukuksuzluklara çok daha öncelerinden tanık olduklarını belirtti. Göğebakan yaptığı konuşmada: “14 Ağustos’ta nedenini daha bilmediğimiz bir sebepten dolayı birçok kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın hepsi muhalif kimlikleriyle tanınan kişilerdir, yapılan bu siyasi operasyonun hukuki hiçbir dayanağı, gerçeklerle bağdaşan hiçbir yanı yoktur. Ayrıca şuan gözaltında ek olarak uygulanan hukuksuzluklar da yeni değildir, biz OHAL öncesi de çok kere bu tarz uygulamalara tanıklık ettik. AKP şuan darbe girişimini fırsata çevirmenin peşindedir” dedi.
Gözaltındakilere hukuksuz uygulamalar
Ailelerin yaptığı konuşmaların ardından gözaltında bulunanların avukatlarından Gülşen Uzuner de bir konuşma gerçekleştirdi. Gülşen Uzuner yaptığı konuşmada, ilan edilen OHAL’in hiçbir zaman hak ihlallerine ve bunun temel hak ve özgürlüklerin engellenmesine gerekçe yapılamayacağını vurguladı. Av. Uzuner yaptığı konuşma da gözlatına alınanların sağlık durumlarına ilişkin de bilgi vererek: “Hem kendi gözlemlerimize dayanarak hem de müvekkillerimizin beyanlarını dikkate alarak fiziki bir işkencenin uygulanmadığını görüyoruz. Ancak hukuksuz bir biçimde müvekkillerimize yönelik sohbet, kayıtdışı ifade alma dayatılmaktadır. Bu ayrıca bir işkence yöntemidir. Bunun dışında şuan gözaltında tutulan müvekkillerimizden açlık grevinde olanlar var ve bu müvekkillerimize şeker verilmemektedir. Ayrıca iki müvekkilimiz dışında hastane de doktora giderek adli tıpta sağlık muayenesine çıkarılmıştır. Bunun dışındaki arkadaşlarımız emniyette kendisini doktor olarak tanıtan kişiler tarafından hukuksuz bir biçimde muayenesi gerçekleştirilmiştir” dedi.
Darbeye karşı koyma çağrısı
Av. Gülşen Uzuner devam eden konuşmasında, müvekkillerle görüşlerin çeşitli bahaneler gösterilerek engellenilmeye çalışıldığını da belirtti. Uzuner bu konu da: “Müvekkillerimizle görüşmemizi bize yaptıkları bir lütufmuş gibi göstermeye çalışıyorlar. Temel hak ve özgürlüklerin askıya alınması gibi yanlış bir algı var, avukat kısıtlamaları, gözaltındaki hak ihlallerinin yönetmeliklerle, KHK’lerle OHAL’lerle açıklanabilecek hiçbir yanı yoktur. OHAL uygulamaları temel hak ve özgürlükleri kapsamamaktadır” dedi.
Avukat Gülşen Uzuner’in konuşmasının ardından, HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran da son süreçte yapılan saldırılara da değinerek bir konuşma gerçekleştirdi. Başaran gerçekleştirdiği konuşmada: “Darbe olsaydı ne olacaktı sorusuna verilecek tek bir yanıt vardır. Darbe olsaydı, OHAL ilan edilecekti, muhalifler gözaltına alınacaktı, gazeteciler gözaltına alınıp tutuklanacaktı, kadınların gençlerin evlerine baskınlar yapılarak gözaltına alınacaklardı, hapishaneler işkence hanelere dönecekti. Biz şuan da tam bunu yaşıyoruz.” diyerek askeri darbeye nasıl karşı konulması gerekiyorsa, yaşanan siyasi-sivil darbeye da karşı koyma çağrısında bulundu.
Hukuksuz düzenlemelerin uygulayıcısı olanlar işlenen suçun uygulayıcısı
Ayşe Acar Başaran devam eden konuşmasında: “Daha önceleri canlı bomba oldukları ihbarlarının alınmasına karşın, Ankara’da, Suruç’ta, Amed’te canlı bombalar engellenmemiştir. Ancak şuan çeşitli gençlik örgütlenmelerinde faaliyet yürüten bu genç arkadaşlarımız, makulun dahi yanından geçemeyecek uyduruk bir ihbar gerekçe gösterilerek gözaltına alınıyorlar, haklarında davalar açılıyor” dedi. Başaran yaptığı konuşma da hakim ve savcılara, kolluk gücüne de seslenerek: “Bugün bu hukuksuz düzenlemelerin uygulayıcısı olanlar işlenen suçun uygulayıcısı oluyorlar. Bu uygulamalara ortak olanlar işledikleri suçlardan kurtulamayacaklardır, onlar er ya da geç yaptıkları suçların bedellerini ödeyeceklerdir ve o gün geldiğinde yanlarında kendileri savunacak kimseyi bulamayacaklar. Bu hukuksuzlukları uygulayanları şimdiden uyarıyoruz.” dedi.
