GüncelMakaleler

ANALİZ | Taliban Cehenneminde Afganistan! (1)

Rus Sosyal Emperyalizmi’ne karşı başta ABD emperyalizmi olmak üzere, Çin Sosyal Emperyalizmi ve bölge gerici devletleri (özellikle Pakistan) siyasal İslamcı çizgide mücadele eden ve Mücahit adı verilen savaşçıları lojistik olarak desteklemiş ve eğitmişlerdir.

Gündem gerek Türkiye’de gerekse dünyada çok çabuk değişiyor. Dün göçler, sel baskınları, yangınlar ve doğal afetlerle boğuşan dünya bu sefer Afganistan’da Taliban’ın iktidarı ele geçirmesi ve ortaya çıkan trajik sonuçlar ile çalkalanıyor.

Her ülke veya coğrafyada terör estiren, siyasal İslam’ı destekleyen iktidarlar olmuştur. İstisnasız bütün dinci örgütler aynı zamanda emperyalistlere veya bölgesel iktidarlara hizmet amacıyla kurulmuş ve desteklenmişlerdir. Emperyalizmin ve gerici iktidarların maşası durumunda olan siyasal İslam, biraz güçlendikten sonra, besleyip büyüttüğü sahibine de zarar veren birer canavar haline gelir. Taliban da işte böyle bir örgüttür. Bugün Afganistan’da iktidara gelen ve tehlikeli boyutlara ulaşan siyasal İslam başta Afgan halkı ve çevre halklar açısından sorun haline gelmiştir.

ABD emperyalizminin Irak işgali sırasında 2004 yılında kurulan ve El Kaide’ye bağlılığını ilan edip Irak El-Kaidesi adını alan örgüt, Şubat 2014 tarihinde El- Kaide’den ayrılarak Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adını aldı. Suriye iç savaşı sırasında güçlendi ve İran, Yemen, Libya, Afganistan-Horasan’da “eyalet”ler kurdu. Başta Suriye iç savaşı olmak üzere faaliyet gösterdiği bütün ülkelerde sayısız katliamlara imza atmıştır.

Örgüt, Suriye iç savaşında Rojava topraklarına saldırdığında, Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi’nin ve özellikle Kürt-Arap-Süryani kadınların yer aldığı mücadele ile çok ağır bedeller ödeyerek, 12 binden fazla şehit verilerek hezimete uğratıldı. Rojava’da, Ortadoğu’nun kalbinde siyasi bir güç ortaya çıktı. Emperyalizmin ve Türk faşizminin maşası olan IŞİD barbarlığına karşı yürütülen savaşta, IŞİD tarihin çöplüğüne gömülürken Kürt, Arap, Ermeni, Süryani halklar tarihi bir zafere imza attı.

İnsanlık daha IŞİD’in cinayetlerinin etkisindeyken bu kez de Afganistan’da bir kez daha Taliban gerçeğiyle yüz yüze kalınmıştır. ABD emperyalizminin 2001 yılındaki Afganistan işgali sırasında iktidardan uzaklaştırılan örgüt, 20 yıllık ABD işgalinin ardından yeniden iktidarı ele geçirdi.

Dün Irak İslam Devleti adı altında halifelik ilan eden IŞİD ile bugün Afganistan İslam Emirliği ilan eden Taliban arasında hiçbir fark yoktur. Bir ve aynıdırlar. Her ikisi de gericidir ve insanlık düşmanıdırlar. Her ikisi de Selefiliği kendilerine rehber olarak kabul etmiş, kendinden olmayan halka ve azınlıklara karşı olan bir örgütlenmelerdir. Çocukların okula gitmesini engelleyen, çocuklarla evlenmeyi savunan, kadınların sokağa çıkmasına dahi karşı olan, kadını insan yerine koymayan, LGBTİ+lara ölüm cezası uygulayan, recm uygulayan, şeriat kanunu diyerek kafa-kol-parmak kesen, televizyon-sinema-tiyatro-resim-müzik-sanatı kesin olarak yasaklayan vb. bir zihniyetten bahsediyoruz.

Şimdi emperyalistler ve bölge gericileri Taliban’ın değiştiğini ilan etmekte, onu ezilen dünya halklarına “şirin” göstermeye çalışmaktadır. Taliban ise Afganistan’da şeriat kurallarını uygulayacağını şimdiden ilan etmiştir.

 

Nereden Nereye?

Afganistan çeşitli etnik, din ve inançtan insanların yaşadığı bir ülkedir. Çoğunluğunu 16 milyon nüfus ile Peştunlar oluşturmaktadır. Ayrıca 4 milyon Özbek, 4 milyon Hazara, 10 milyon Tacik bulunmaktadır. Azınlık milliyetlerden Aymaklar, Beluçlar, Pamirler Kırgızlar, Pasailer, Nuristaniler de bulunmaktadır. Afganistan’ın en önemli özelliklerinden biri de komşusu olan Pakistan’da da Peştunların bulunmasıdır. Afganistan’da % 42 olan Peştunlar Pakistan’da % 18 ile yani 28 milyon civarındadır.

Pakistan nüfusunda önemli yer tutan Peştunlar aynı zamanda Afganistan politikasına da müdahale etmekten geri kalmamıştır. Tacikler, Özbekler, Peştunların mezhebi Sünni iken, Hazaralar Şii’dir. Kozmopolit yapının bu kadar iç içe geçmesi beraberinde halklar arasında savaş çıkartma ortamının son derece müsait olmasını getirmektedir. Nitekim ülkenin bu özelliği emperyalist devletler ve bölge gericiliği tarafından her zaman kışkırtmaya çalışılmış ve kullanılmıştır.

300 yıldan bu yana varlığını sürdüren Afganistan, son yıllarda kanlı iktidar savaşlarına tanık olmuştur. Ülkenin ekonomik ve sosyal yapısında hakim olan feodalizm, ortaçağ izlenimini vermektedir. Ülke demokratik sorunlarını çözemediği için halen yönetimde din önemli bir faktördür. Bunda ABD emperyalizminin Rus Sosyal Emperyalizmi’ni çevreleme siyasetinin ürünü olan “yeşil kuşak” politikası etkili olmuştur. ABD emperyalizmi başta Afganistan olmak üzere bölgedeki siyasal İslamı, gericiliği beslemiş, kendi çıkarları doğrultusunda palazlandırmıştır.

Afganistan’a yönelik bu türden müdahaleler, gelişmenin önüne engel olarak çıkmıştır. Kişi başına milli gelir 500 dolarken, kadınların % 90’ı erkeklerin % 70’i okuma yazma bilmemektedir. Bu tablonun sorumluları emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileridir.

Son yıllarda emperyalist devletler arasında hegemonya savaşlarının hüküm sürdüğü bir ülke durumuna gelen Afganistan’da her emperyalist güç kendi iktidarını yaratmıştır.1973 yılından 1978’e kadar Batı yanlısı bir çizgi izleyen Muhammed Davut Han, Rus Sosyal Emperyalizmi yanlıları tarafından alaşağı edilerek öldürülmüştür. Böylece 10 yıl iktidarda kalmanın yollarını aralayan Rus yanlıları ,1979’dan 1989 yılına kadar Afganistan’ı yönetmişlerdir. Babrak Karmal hükümeti tarafından yönetilen ülkenin adı Afganistan Demokratik Cumhuriyeti olarak değiştirildi.

Rus Sosyal Emperyalizmi’ne karşı başta ABD emperyalizmi olmak üzere, Çin Sosyal Emperyalizmi ve bölge gerici devletleri (özellikle Pakistan) siyasal İslamcı çizgide mücadele eden ve Mücahit adı verilen savaşçıları lojistik olarak desteklemiş ve eğitmişlerdir.

Diğer bir ifadeyle bugün ortaya çıkan Taliban gerçeğinin arkasında emperyalistlerin ve bölge gericiliğinin çatışması vardır.

Rus sosyal emperyalizminin 1989’da Afganistan’dan çekilmesiyle ortaya çıkan savaş ağalarına karşı, yolsuzluklara ve hırsızlıklara son verme vaadiyle Mücahitler içinden Taliban örgütü çıkmış, hızlıca güçlenerek Afganistan’ı ele geçirmiştir. Taliban iktidarda sadece 3 yıl kalabilmiştir. Bu süre içinde tam bir vahşete imza atmış, kendinden olmayanı katletmiştir.

Taliban iktidarı, El Kaide’nin lideri Usame Bin Laden’in 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’ye yönelik saldırıları gerçekleştirdiği ve Afganistan’da olduğu gerekçesiyle ABD emperyalizmi tarafından saldırıya ve işgale uğramıştır. ABD işgaline gerekçe olarak sadece Laden’in Afganistan’da olması değil, aynı zamanda Taliban yönetiminin uygulamaları, “kadın hakları”, “demokrasi” vb. olarak propaganda edilmiştir.

Ne var ki aradan 20 yıl geçtikten sonra ABD emperyalizmi Taliban’la anlaşarak Afganistan’dan çekilmiştir! (Devam edecek)

https://ozgurgelecek24.net/analiz-taliban-cehenneminde-afganistan-3/?swcfpc=1

https://ozgurgelecek24.net/analiz-taliban-cehenneminde-afganistan-2/?swcfpc=1

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu