Güzel günlere olan inancımız ve umudumuzla Newroz’a merhaba dedik!
Kürt halkı her sene birçok yerde coşkuyla karşıladığı Newroz bayramını, bu senede getirilen tüm yasaklara ve saldırılara rağmen kitlesel bir şekilde karşıladı.
TC’nin ne yasakları, ne yaratmaya çalıştığı korku imparatorluğu, ne baskıları, ne de tutuklamaları Amed’de gerçekleşen Newroz bayramını engelleyemedi. Kobanê’de DAİŞ çetelerine kan kusturan YPJ flamalarıyla katılım sağlayan kadınlar, tüm nefret saldırılarına rağmen gökkuşağı flamalarıyla alanı renklendiren LGBTİ’ler, geleceklerine yönelik yapılan saldırıları kabul etmeyen gençler, gerilla kıyafetleriyle ve kocaman yürekleriyle katılım sağlayan küçük çocuklar devlete bir kez daha “Newroz ateşine gölge düşüremezsiniz” mesajını verdi.
TC devletinin saldırı yelpazesinin genişlediği ve bu saldırılara karşı geliştirilen direnişlerin sınır tanımadığı bir süreçte Newroz’a; gelecek güzel günlere olan umutla, inançla ve en önemlisi de kavgaya olan ısrarımızla merhaba dedik…
Bu halk yasaklarınızı da, yasalarınızı da tanımıyor!
Sokağa çıkmak yasak, çevre mücadelesi vermek yasak, 8 Dünya Emekçi Kadınlar Günü yasak, hukuk mücadelesi yasak, Newroz bayramı yasak vs vs… Türkiye Kürdistanı’nda büyüyen özyönetim direnişlerinin, Karadeniz’de verilen çevre mücadelesiyle birleşmesinden korkan iktidar, her türlü hak arama mücadelesini terörize ederek halkların isyan çığlığını kısmaya çalışıyor. Daha Newroz yaklaşmadan “hiçbir yerde Newroz kutlamalarına izin verilmeyeceğini” söyleyen iktidar bu kapsamda çalışma yürüten birçok kişiyi gözaltına alarak tutukladı. Elbette ki büyük bir kesim bu korku furyasından etkilense de, Newroz alanının dolmasına ve Newroz’un kutlanmasına engel olamadı!
Amed Newrozu’nda yüzbinler iktidara seslendi; “Bizi bitiremezsiniz!”
On yıllardır katliamlara ve soykırım politikalarına karşı direnen ve kendini serhıldanlarla yeniden ve yeniden güçlendiren Kürt halkı Amed Newrozu’nda bunu bir kez daha kanıtlamış oldu. Üç kibrit çöpüyle Newroz ateşini tutuşturan Mazlum Doğan, bugün alanlara yüzbinler olarak geri döndü. Bugün Amed Newrozu’ndaki insan seline baktıkça Cizrê’de, Sur’da, Niseybîn’de, Yüksekova’da, Derik’te ve daha birçok yerde ilan edilen özyönetim direnişleriyle ölümsüzlüğe uğurlanan gençleri, çocukları, yaşlıları ve kadınları gördük…
Saldırı ve zulüm karşısında isyanın olmazsa olmaz olduğunu ve meşruluğunu gördük. Kobanê ve Rojava kazanımlarının yansımasını gördük.
Kürt halkı korkmadı korkmayacak!
Sabah saatlerinde alana ilk gittiğimizde, önce bir karamsarlığa kapılarak, kimsenin gelmeyeceğini ve kocaman alanın boş kalacağını düşündük. Ancak saatler ilerledikçe üçer beşer insanlar alana akın etmeye başladı ve saat 13.00 sularında alan dolmuş oldu. Tabi o zaman zarfına kadar burjuva medya boş alanın fotoğraflarını çekerek, kimsenin gelmediğini ve korku furyasının etkili olduğunu ballandıra ballandıra sosyal medya üzerinden anlatarak yaygınlaştırdı. Ancak alan insan seliyle dolup taştıktan sonra kimseden ses çıkmadı. Şüphesiz ki insanların alana akın etmesi, ekran başındaki birilerini rahatsız etmişti. Kobanê “düştü düşecek” naralarıyla dolaşanlara nasıl ki Kobanê’nin dimdik ayakta durması, Sur ve Cizre’yi bitirdik diye ortalıkta dolaşanlara Nusaybin’den ve Yüksekova’dan ses gelmesi iyi bir cevap olduysa, bugün yaratmak istedikleri korku furyasına inat insanların alanları terk etmemesi de iyi ve yerinde bir cevap oldu. Alandan verilen cevap açık ve net oldu Kürt halkının direnişini sönümlendiremediler-sönümlendiremeyecekler…
Amed’ten bir ÖG okuru
