H.Merkezi: Yeni Demokrat Gençlik, Şubat ayında düzenlediği divan toplantısında aldığı kararla bir kampanya süreci başlatmış bulunuyor. YDG, “Abluka ve Yasaklar Değil Direniş kazanacak” şiarıyla başlatılan kampanyaya ilişkin bir açıklama yayımladı.
“Coğrafyamızda, devlet saldırganlığının eşine az rastlanır bir biçimde arttığı buna karşı, direniş ve mücadelenin dur durak bilmeden yükseldiği günlerden geçiyoruz. Başta Kürt halkı olmak üzere ezilen milyonlar, özgürlüğü için çıktığı yoldan geri çevrilmek, teslim alınmak için tüm iktidar organlarını sırtını yaslayan AKP’nin katliam ve sindirme politikaları ile karşılaşmaktadır.
Adına Çöktürme Planı denen ve karşılığı katliam, sindirme, yıldırma olan topyekûn saldırı furyası ile ezilenlerin kazanımları parça parça sökülüp alınmak istenmektedir. Kürt halkının, özyönetimde somutlanan, kendi yaşam alanlarında kendini yönetme isteği, Çöktürme Planı çerçevesinde hedef tahtasına konulmuştur. Hendek hendek, sokak sokak direnişin büyütüldüğü savunma alanları imha abluka siyaseti ile boğulmak istenmektedir. Başta Cizîr ve Sûr olmak üzere Silvan, Silopi, Nusaybin ve İdil’de devlet saldırganlığına karşı tarihi bir direniş sergilenmiştir/sergilenmektedir.” diyen YDG, devletin Kürt halkına yönelik abluka ve teslim alma siyasetinin tüm coğrafyaya yayıldığını, devletin Çöktürme Planının, Kürt halkının yanında olan tüm devrimci, ilerici güçleri hedeflediğini, T. Kürdistanı’nda uygulanan abluka tüm coğrafyaya yayılarak muhalefet sindirilmeye çalışıldığını dile getirdi.
YDG, devletin yaklaşımına ilişkin şunları söyledi: “Neredeyse yapılan her basın açıklamasına, yürüyüşe devlet güçleri tarafından saldırılmış, üniversitelerde demokratik çalışmalar terörize edilmiştir. Devrimci, ilerici onlarca üniversite öğrencisi tutuklanmış, üniversitelerden uzaklaştırılmış, üniversitelerdeki baskı kapı önlerinde kimlik sorgulama arama dayatmasına kadar arttırılmıştır. Türk devletinin Kürt halkının kazanımlarına devrimci muhalefete yönelik saldırı ve tahammülsüzlüğü her geçen gün artmış ve saldırganlığın boyutu adeta kendi kuyusunu kazarcasına Azez’de YPG mevzilerine yönelik obüs atışları yapılmasına kadar varmıştır.”
Hareketli kitle çalışması, eylemsel bir süreç
Çatışmalı ve zorlu geçen bir sürecin ardından Kürt halkının kazanımlarının geriletilmesi, sindirilmesi amacıyla devrimci muhalefete yönelik saldırıları boşa düşürmek için her saldırıyı direniş ile karşılamaktan başka yolun olmadığını ifade eden YDG, yükselen direnişin daha güçlü bir parçası, Kürt halkına yönelik topyekûn saldırılara barikat olmak ve omuz omuza bir direniş hattı örgütlemek için “Abluka ve yasaklar değil direniş kazanacak” şiarıyla kampanya süreci başlattığını duyurdu.
Açıklamada kampanyaya dair şu bilgilere yer verildi: “Mart, nisan ve mayıs aylarını kapsayacak olan kampanya çalışmalarımız, 10. Konferansımızda açığa çıkan yönelimin de bir adımıdır. Örgütleyeceğimiz kampanya çalışmalarımız, Türk devletinin Kürt halkına yönelik fiili saldırılarının yanında geniş kitlelere enjekte ettiği şovenizmi ile mücadeleyi de barındırmaktadır. Bu açıdan kampanya çalışmalarımız çeşitli ajitasyon propaganda araçları ile gençlik kitleleri ile buluşturmak önem taşıyor bizim açımızdan. Yaygın, etkili bir kitle faaliyeti ile örgütleyeceğimiz çalışmalarımız, kitlelerin de Kürt halkının haklı meşru mücadelesinden yana taraf olmasına hizmet edecektir. Kampanya çalışmalarımızın kaplayacağı dönem itibariyle hem takvimsel gündemlerden hem de politik atmosferin sıcaklığından kaynaklı oldukça hareketli bir dönemi içerisine almaktadır. Bu açıdan takvimsel gündemlere uyarlayarak yürüteceğimiz faaliyetimiz, dinamik ve yoğun tempolu bir çalışma ile kampanyamızın görünürlüğünü ve etki gücünü artıracaktır.
Bir taraftan hareketli ve dinamik bir çalışma ile yürüteceğimiz kampanya faaliyetimiz devam ederken bir taraftan da güçlü bir eylem birlikteliğine ihtiyacımız olduğu açıktır. Devlet saldırılarının yelpazesinin olabildiğince geniş olduğu bugünlerde saldırılara karşı devrimci, dost güçlerle omuz omuza karşı koyuşu örgütlememizde önemli bir yerde durmaktadır.
Bu bakımdan HDK gençlik örgütlenmelerine dair 10. Konferansımızda yeniden gündemimize aldığımız yönelimimizde ısrarcı olmamız gerekmektedir. HDK’nin üniversite gençlik meclislerinde dost güçlerle yürüteceğimiz ortak mücadele devletin gençliğe yönelik saldırılarına barikat olma açısından da anlamlı olacaktır.”
Kampanyamızın bir ayağı direniş mevzileri
Kampanya çalışmalarının bir ayağının üniversite ve liseler olduğu bir diğer ayağınında direnişin yükseltildiği alanlar olacağını belirten YDG, Kürt halkının direnişinden daha fazla beslenmek ve yükselen direnişinde daha fazla öznesi olabilmek için direniş alanlarında dayanışmayı güçlendirmenin ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Önceki yıl Rojava ve Şengal halkı ile dayanışma kampanyasındaki pratiğin önemli bir dayanak noktası olacağının belirtildiği açıklama şöyle sona eriyor: “Abluka ve yasaklar değil direniş kazanacak” şiarlı kampanyamız boyunca da alanlarımızda devlet saldırılarının ve direnişin yoğunlaştığı alanlara gidişleri örgütleyerek bu direnişin bir parçası olabilir, direnişten beslenebiliriz. Devlet saldırganlığı, abluka ve yasaklama politikaları bizim de bir parçası olarak yükselteceğimiz direniş ile geriletilebilir. Kürt halkının, haklı ve meşru mücadelesini savunmanın bugünkü karşılığı devlet saldırganlığına karşı dayanışmayı güçlendirmek, yükselen direnişin öznesi olmaktır”
