LGBTİ+

Yeni Kadın’dan “Gökkuşağının Altından Geçmek: LGBTI+ Hareketine Giriş” etkinliği!

“Gökkuşağının Altından Geçmek: LGBTİ+ Hareketi” başlıklı söyleşi için Ulm’a gelen LGBTİ+ aktivist Ozan Uğur ile LGBTİ+ hareketi üzerine, Tohum Kültür Merkezi’nde söyleşi gerçekleştirildi.

 UlmYeni Kadın’ın homofobi ve transfobiye karşı mücadeleyi güçlendirmek amacıyla başlattığı “Gökkuşağının Altından Geçmek: LGBTI+ Hareketine Giriş” başlıklı etkinlik serisinin, Hamburg, Nürnberg, Darmstadt ve diğer şehirlerden sonra bu sefer ki durağı Ulm oldu. Ulm Tohum Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe konuşmacı olarak trans aktivist Ozan Uğur katıldı. 

Etkinlik Yeni Kadın temsilcisinin sunumuyla başladı. Ardından temel kavramlarla ilgili kısa bir sunum yapan Uğur, önce kutsaldan suça daha sonra da suçtan hak arama ve örgütlü mücadeleye geçişin tarihini anlattı. “Fobi, bilinçli nefrettir” diyen Uğur “Homofobiyle mücadele ediyorum” dedi.

“Faşizm direkt erkeklikten besleniyor ve orayı kökten reddediyorum”

Genç yaşından bu yana açık LGBTİ kimliğiyle devrimci hareket içinde yer alan/yer almak için de ayrıca mücadele eden Ozan Uğur, şu sıralarda, iki yıldır politik mülteci olarak Almanya’da yaşayan bir LGBTİ+  aktivist. Cinsel kimliğini kadın veya erkek olarak tanımlamadığını, iki cinsiyete biçilen rolleri de reddettiğini söylüyor. “Fakat” diyor, “Faşizm direkt erkeklikten besleniyor ve orayı kökten reddediyorum. Kendimi kadın olarak da tanımlamıyorum, öyle hissetmiyorum, öyle hissetmek ne demek onu da bilmiyorum ama kadınlar ezildiği ve erkeklikle mücadele ettiği için onların yanında mücadele ediyorum.”

Homofobiye karşı mücadelenin tarihini anlatan Yeni Kadın üyesi Ozan Uğur “Son dönemde 1988 yılında yükdelen mücadele, özellikle de ‘Onur Yürüyüşleri ve Haftaları”ndan sonra, Gezi Direnişi’yle daha görünür olduk ve mücadelemizi taçlandırdık” diyerek, bu direnişte LGBTİ+’ların önemli yeri olduğunu belirtti.

Sunum ardından katılımcıların soru ve konuşmalarıyla interaktif bir biçimde homofobinin ve transfobinin günlük hayatta nasıl ortaya çıktığı, bunun devrimci ve demokrat kurumlardaki yansımaları ve homofobi/transfobiye karşı aktif mücadele yöntemleri üzerine konuşuldu. Kendi açılma ve örgütlenme deneyimini aktaran Uğur aynı zamanda okulda, iş yerlerinde ve sokakta yaşanılan sıkıntılara örnek verdi. 

Katılımcılar demokrasi mücadelesi içerisinde tek tek eşcinsel, biseksüel ve trans bireylerle nasıl ilişkilenilmesi gerektiği üzerine tartışırken, aynı zamanda kurumların içerisinde daha az görünür olan kesimler açısından pozitif ayrımcılık ilkesine de değindiler.

Ayrıca söyleşi boyunca feminizm, sosyalist ülke denemelerindeki deneyimler, kapitalizmin soruna bakışı, örgütlenmenin önemi, flashmoop (anlık) eylemlerin LGBTI+’lar açısından önemi gibi bir çok konu konuşuldu.

Feminist mücadelenin de önemine değinen Ozan Uğur “Her kadın aslında feminist olmalıdır zaten” dedi. Uğur, LGBTİ+ hareketinin mücadelesinde ve özelikle yükselmesinde, kadınların mücadelesinin öneminin ve etkisinin büyük olduğunun altını çizdi.

“Devrimci örgütlerde halen gizlenmek zorunda hisseden LGBTİ’ler var”

Ayrımcılıkla mücadele eden göçmen örgütlenmelerin de konu üzerine tam anlamıyla hesaplşamadığını belirten Uğur “Ayrımcılıkla mücadele edenler, ayrımcılık yapıyor” dedi. 

“Devrimci örgütlerde halen gizlenmek zorunda hisseden LGBTİ’ler var” diyen Uğur, kendi yaşam ve mücadelesinden de örnek verdi, bu sorun üzerine. Sosyalist ülke ve örgütlenmelere de değinen Uğur “Maalesef pozitif örnek verilebilecek fazla ülke de yok, kurum, kuruluş, parti de yok” diyerek, olumlu olumsuz örmnekler de verdi. “Konuya büyük önem veren, sosyalist yapılar önemli çalışmalar da yapıyor” diyen Uğur, SYKP tarafından çıkarılan “Erkek Egemenliğine, Heteroseksizme Karşı Mücadele Rehberi” ile Kaos GL’nin “Sıkça Sorulan Sorular Kitapçığı” çalışmalarını örnek göstererek, muhakkak okunması gerektiğini belirtti.

Yine konu üzerine önemli bir yapıt olan, Kübalı bir şairin hayatını anlatan, “anti propaganda” bir film de olsa “Karanlıktan önce” adlı filmin muhakkak izlenmesini önerdi.

Etkinliğin soru-yanıt bölümünde, çok sayıda kişi sorularını sorarken, kendi yaşamlarından örnekler de verdiler. Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), Almanya Demokratik Haklar Federasyonu (ADHF) ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP)’den temsilciler de sorularını sorarken, görüşlerini de aktardı.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu